21 Ekim 2010 Perşembe

eski sevgili.

bugün eski sevgilimden bahsedicem. kimse blogu takip etmediği için "ay kafanızı sikmedim umarıaam" gibi bi derdim de yok, o yüzden taşakları seriyorum. ileride blogu halka açarsam sanırım silerim bu yazıyı.

kendisiyle şimdilerde yöneticileriyle kavgalı olduğum bi forumda tanıştık. o inanılmaz sikindirik sitede nasıl aylarca kalabilmişim hala inanamıyorum zaten. neyse şimdi konumuz o değil, konumuz eski sevgilim. tanıştığımız zamanlarda "ileride bu kız senin manitan olacak" deseydiniz "siktir yarram" derdim ben de. benden 3 yaş büyük sonuçta ve taa istanbul'da olduğu için internet üzerinden aşk yaşamak zorundaydık. internet üzerinden aşk gibi şeylere de kesinlikle karşıydım o zamanlar. hala da karşıyım gerçi. ama o başkaydı be. neyse konuya geri döneyim.

ben sitenin yöneticisini göt edip siteden atıldım bir ara. sanırım o olaydan sonra beni başka birinin msniyle karıştırıp ekledi, bundan sonra da muhabbetimiz ilerledi işte. cinsel konulardan falan bahsetmeye başladık. başta tek amacım osbire malzeme çıkarmaktı, arada da "kimse almazsa ben alırım seni ehe ehe" tarzı salak muhabbetlere falan girerken ne oldu nasıl oldu hiç anlamadan biz bununla karambole sevgili olduk. ben salak gibi ona facebook'umu, cep telefon numaramı ve hatta ev adresimi bile verdim. ama benim tek bildiğim onun adıydı. güzel, beyaz tenli, büyük göğüslü olduğunu iddia ediyodu ama doğru düzgün bi fotoğrafını bile göremedim kızın, buna rağmen öküz gibi aşık oldum kıza. ne safmışım ulan görmediğim kıza aşık olmuşum yahu. cidden akıl yokmuş bende.

arada telefon kulübelerinden arıyordu beni konuşuyorduk. sesinden kilolu ve geniz eti sorununa sahip olduğu çıkarımını yapmıştım ama bunu hiç söylemedim ona, konduramadım çünkü. bi gün msn'de babasından dayak yediğini ve muhtemelen internetinin kaldırılacağını, ben üniversitede İstanbul'a gelene kadar görüşemeyeceğimizi anlattı. benim götüm tutuştu ve o tutuşmayla hayatımın en büyük salaklığını yaparak evlenme teklifi ettim. ulan 17 yaşındasın, liselisin, ergensin. vay kafanı sikeyim ya. o da başta naza çekti ama sonradan kabul etti. dünyalar benim olmuştu o zaman. şimdi benim için sadece gülünç bi anı olması ne acı.

defalarca ayrılıp barıştık, her barıştığımızda daha da çok bağlandım ona. işte en büyük mallığı bu noktada yaptım; genellikle kadınlar daha çok bağlanır erkek sikine takmaz ama bizde tam tersiydi. ben ona yaklaşmaya çalışırken o benden uzaklaşıyordu. internet üzerindendi ama aşık olmuştum işte aşktan gözüm bişey görmüyodu ki. zaman makinesi icat edicem sırf geçmişe gidip o kafamı sikebilmek için.


bi gün bana "artık sana karşı hiçbişey hissetmiyorum" dedi. kaldı mı dohuz? şaka lan şaka sokayım dohuza. kaldım mı göt gibi ortada? elimde mailleri ve blog adresi dışında hiçbir şey yoktu. bir ara blogunda belli ki birilerine ithaf ettiiği bir yazı gördüm, üstüme alındım mal gibi ve bunun üye olduğu sitelerden birine gidip "kime yazdın bunu" içerikli bi mesaj attım buna. ama mesaj da çok rezildi be, hatırladıkça yatağın altına saklanasım geliyo. o da "seni ilgilendirmez" gibisinden bişey yazdı. ondan sonra blogunu da ziyaretçilere kapadı zaten. kaldım mı ikinci kez göt gibi ortada? kaldım amına koyim.

böyle işte. bugün bu noktadaysam (ki bu nokta sıfırın altında bi yerlerde) hepsi onun yüzünden. sanırım kurgularına malzeme çıkarmak için takıldı benimle sonra sıkılınca da bitirdi her şeyi.

peki bunu size niye anlattım? aslında blogumu takip eden kimse yok niye kendi kendime gelin güvey oluyosam. o zaman soruyu şöyle değiştireyim, böyle kırmançi bi yazıyı niye yazdım? sikimin keyfine. pucca vs. gibi güzel yazamıyorum, konuyu uzatmak da istemiyordum ama at siki uzunluğunda yazmışım yine. hatta bu yazdıklarımı şöyle bi gözden geçirdim "lan ne sikindirik yazmışım ben olsam okumazdım" dedim. ama sanat yapmıyoruz burda o yüzden koy götüne gitsin.

piçler için özet: eski sevgilim hayatımı sikti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder